
22 Oca Lohusalık Dönemi ve Lohusa Sendromu
Doğumdan sonraki ilk 40 gün yani yaklaşık 6 haftaya lohusalık dönemi denir. Annenin bedeni doğumdan sonra tekrar doğumdan önceki haline dönerken hormonlardaki değişimler duygularda dalgalanmalara sebep olabilir.
Hep söylediğim bir söz var; bir bebek doğduğunda bir anne de doğar. Bebekler nasıl doğdukları andan itibaren dünyaya, yaşama adapte olmaya çalışıyorsa kadınlar da anneliğe adapte olmaya çalışırlar. İşte bu adaptasyon süreci, birden yüklenen sorumluluk, heyecan, stres, uykusuzluk, hormonal değişimlerle birleşince yeni doğum yapmış annelerde;
- Ağlama
- Uykusuzluk
- Tahammülsüzlük,
- Bebekle ilgilenmek istememe,
- Öfke nöbetleri gibi belirtiler göstermesine neden olabilir.
Yeni doğum yapmış annenin en çok yakınlarına ihtiyacı vardır. Ancak burada ince bir çizgi var. Yakınların oluşturduğu kuru kalabalıktan bahsetmediğim gibi lohusanın yakınlarının ona destek olmak için bebekle ilgilenmesinden de bahsetmiyorum. Lohusa anne bebeğiyle ilgilenirken gün içinde yapması gereken diğer işlere destek olunmasından bahsediyorum.
Böylece anne ve bebeğin birbirine alışması sağlanmış olacaktır. Annenin desteğe ihtiyacı olduğu bir anda örneğin duş alması için, yemek yemesi için veya bir kahve içmesi için dinlenmesi için yakınları bebeğe bakabilir.
Yeni doğum yapmış anneler bebeklerin vücut dilini henüz bilmediği için bebeklerin durdurulamayan ağlamaları onları kaygılandırabilir. Ancak böyle zamanlarda internette çare aramak kaygıyı daha çok arttıracaktır.
Bebeğin uyuduğu anlarda anne de uyuyabilirse bebek uyandığında anne de dinlenmiş olacaktır. Ancak anneler bebekleri uyuduğunda yarım kalan işleri halletmeyi tercih ederler. Bebek uyandığında anne de yorgun olacağı için tahammülsüzlüğü de artmış olur.
Sağlıklı beslenmek bol bol su içmek de lohusalık döneminde annelerin duygu durumunu olumlu yönde etkiler. Ancak süt olsun diye yağlı şekerli ürünlerin sıkça kullanıldığına sık sık tanık oluyoruz.
Lohusa anne sormadıkça çevresindekilerin olumlu ya da olumsuz tecrübelerinden bahsetmelerini de önermiyorum.
Lohusanın yakınlarının bebek doydu mu bebek üşüyor mu bebek uykusuz mu? gibi konuları bir kenara bırakıp lohusa anne iyi mi? Bir ihtiyacı var mı? Gibi konulara yoğunlaşmaları lohusa anneye de bebeğe de iyi gelecektir. Anne iyi olursa bebek de iyi olur. Annenin farklı bir durumu söz konusu olmadıkça bir bebeği annesinden daha çok kimse düşünemez değil mi?
Geçmişten günümüze kadar gelmiş lohusa anne ve yeni doğmuş bebekle ilgili hurafelerden uzak durmak ve anne yanında bunlardan bahsetmemek de son derece önemlidir.
Gelelim en önemli destekçiye; babalar bu sürecin en önemli parçası baş rolü olmalıdır. Anneye hem ev işlerinde hem de bebek bakımında destek olurlarsa bu süreç anılarda keyifle anlatılacak şekilde işleyecektir. Ben tüm bu görev ve sorumluluklarla ilgili konuların hamilelik sürecinde yapılması taraftarıyım.
Annenin adaptasyon süreci ile ilgili yaşadığı problemler için profesyonel destek alması da son derece normaldir.
Annelerin her anı ayrı mucize olan bu serüvenin her dakikasından keyif almalarını dilerim.
Yorum bulunmamaktadır